27 Aralık 2015 Pazar

Aralık ayı

Geçen yıl bu günlerde yavaş yavaş kaybediyorduk annemi... Ben kaybedeceğimi bilmiyordum tabii ki...
Umutluydum,iyileşecek yine sanıyordum,bunu da atlatıcak.Çünkü;benim annem hep hastalanırdı,çok hastalanırdı,ölüceğini sanırdı,ne krizler ne nöbetler geçirdi,kaç geceler acilde,uykusuz geçti ama o hep iyileşirdi.Bu kez iyileşmedi annecim.Gün geçtikçe kötüleşti.Öyle çok şey oldu ki geçen yılın son 4 ayında,yaşama sevincim,içten kahkahalarımla da annemle birlikte öldü.İçimden çok büyük bir parçayı da,belki çocukluğumu annemle birlikte gömdüm.Bu ay günler ilerledikçe,sanki yine o mutsuz sona yaklaşıyorum.Hergünün anısı yeniden tazelendi,onu kaybettiğimiz gün yaklaştıkça, kalbim daha hızlı atıyor,korkuyorum.Aynı üzüntüyü yeniden yaşıyorum,öyle taze duruyor ki yerinde,sanki beni bekliyor olduğu yerde.
Bir an önce geçsin o gün istiyorum.Diğer taraftansa,annemin hayalinden uzaklaştığım için üzülüyorum.Yakın zamana kadar buzluğa koyduklarını yedim,hala annem koymuş,annem yapmış diyebilmek o kadar güzel ki... Yavaş yavaş kayboluyor ona ait izler.Annemin katladıkları,düzenledikleri bozuluyor.Bir gün bir bakmışım yıllar geçmiş.Babamın sesi,kokusu ilk zamanlar öyle yakınken bana,şimdi 14 yıl olmuş onu kaybedeli.Öyle kayboluyor,öyle uzaklaşıyor ki o hayal.Bu özleme nasıl dayanıcam,düşünmek istemiyorum.

Ben ne kadar kabullensem de,içimdeki özlem giderek artıyor,onları çok arıyorum.Dolayısıyla,günler sıradan ama buruk geçiyor.Çok derdimi anlatmam,kendi kendime ilaç olurum.Kim anlayabilir ki böyle bir acıyı,beni yine ben teselli ederim.Senin yaşadığını kimse bilmez.

Öyle geçti işte aralık ayı,canımı yakarak.Ben herzaman ki gibi sağlam bastım ayaklarımı yere.Artık daha farklı bir gözden bakıyorum hayata.Neşe dolu değil belki ama karamsar da değil.Sınavımı veriyorum,yaşamam gerekenleri yaşıyorum ve herşeyi verene şükrediyorum.Bana layık gördüğün herşeyi sevgiyle kucaklıyorum...