17 Eylül 2010 Cuma

etrafta kimsecikler yokken..

Günün en sevdiğim saatindeyim.. Herkes gittikten sonra ofiste tek başına..
Bu saatleri çok seviyorum, sanırım yalnızlık tam bana göre..Son zamanlarda yalnız kalmaktan ne kadar sıkıldığım konusunda önüme gelene yakınsamda, biraz kalabalığada gelemiyorum,kesinlikle! Sanki üzerimde bi yük varmış gibi, kalabalık azalınca hafifliyorum alıyorum kahvemi ya da bitki çayımı, açıyorum müziklerimi dinliyorum kafamı..

Bugün yine öyle birgün ama kafam oldukça meşgul.Bayram dönüşü oldukça karmaşık bi hafta geçirdim.Hani böyle aslında ortada çok ciddi yapılmış bir iş yoktur ama bir sürü ıvır zıvır işte.Neyse bu haftayı da atlttık.Bu hafta benim kutlu doğum haftam:) 26 yaşında olduğuma inanmakta güçlük çekiyorum,inanmak da istemiyorum aslında..

Uzun süredir hayatımda herşey yolunda gidiyodu, çok mutluydum, yine kafama takıcak şeyler buldum, gece gece uykularıı kaçırabiliyorum, hiç gereksiz yere.İnsanoğlu mutlak mutluluğa programlanmamış bence, o yüzden boşuna didinmeyelim bence..En azından kendi adıma söylemek gerekirse ben ille buluyorum canımı sıkacak bişeyler.Bu konuları düşünmeye beni sevk eden ,aslında son zamanlarda okuduğum kitap,Mutluluk Projesi.. Yazarımız bayan üşenmemiş kendine bir yıllık mutluluk projesi hazırlamış,günü gününe, ki asıl şaştığım bunu bir de en ince ayrıntısına kadar yazmış olması oldu! Aslında kitaptaki düşüncelere çok katılmıyorum,mutluluğun öyle yok dağınıklığı toplamakla,sabırlı olmakla gelicğine de hiiç inanmıyorum ama okumak istiyorum ısrarla.Kitap en azından beni yeniden blog yazmaya özendirdi.Ayrıntı seviyorum ya belki de o çekmiştir.

Hava git gide kararıyo ve canım bişeyler yemek istiyo, iki gün önce sağlıklı beslenme kararı aldım.O yüzden herşeyi yemiyorum güya.

Biraz önce sevgilim aradı ve beni Dumanın konserine davet etti.Keyifli saatler yerini tedirgin dakikalara bıraktı, çünkü konserde kuzenleri ve kardeşi de gelicekmiş.Bugünde paspal çıkmıştım evden.Öyle ki kot giymem hiç,bugün en rahat en bol kotumu giydim:( Neyse geçerken Beşiktaş'tan en azından tişörtümü değiştiririm.Aman ya bu çocukla da herşey problemli, herşeyi böyle, son dakka haber verrir.Zaten önceden planlasaydık da son dakka iptal ederdi, ya da bişey olurdu. Neyse keyifli zamanım sona erdiğine göre keyifle yazmaya uğraşmanında gereği yok.İyi akşamlar..Sevinç kaçar..

4 Eylül 2010 Cumartesi

Ziyan Cumartesiler!

Cumartesi çalışmak ne saçma bir şeydir ya, ders yok,iş yok güç yok bişey yok, otur otur otur..
Cuma gecesi bi program yapamamak, tek müsait gecenin cumartesi gece olması o gecede birşeyler yapamazsan otur kafayı ye ..
Allahtan bu akşam sevgilimle beraber dışarda olucaz,ve sonrada kocaman bi pazar bizim...
Bugün çok güzel olsun istiyorum.İşten de biraz erken kaçıcam bugün ya bu ne! cumartesi cumartesi 7ye kadar çalışılır mı?? Neyse bakalım kaçış hazırlıklarına başlayalım saaat 5 :))