20 Aralık 2012 Perşembe

Döncem demiştim.

Karlı bir İstanbul gününden Merhaba,
Okuduğum kitaplarla ilgili bir yazı yazmak için 386. kez bloğuma girdiğim gün, fikrimi değiştirdim,böyle olmayacak dedim.Serbest türde, öylemesine bir yazı açmak için tıkladım yeni yazı düğmesine!! Bayadır etiketli etiketli güzel güzel postlar giriyordum,bu halimdende memnundum.Çünkü daha öncesinde bloğuma kafama göre birşeyler saçmalayıp duruyordum ve bunları herkes okumasın istiyordum.Güzel,konulu,resimli yazılar yazınca,herkes ne demek istediğimi anlayınca ve beğenince mutlu oldum.Bu yüzden bu tür yazılara ağırlık verdim.Kitap-kozmetik-film-tiyatro diye yazılarımı etiketledim ve daha renkli bir blog oluşturacağımı sandım.Ama ben ne zaman standart bir insan olabildimki!

İşte yine oyunu bozdum ve mutluyum! Ne yani!

Bu asi girişten sonra,yazının devamı son zamanlarda yaptığım şeylerle ilgili olabilirdi ama bloğu fazla kişiselleştirmek istemem.(niye? hitap ettiğin milyonlar sıkılmasın diye mi?) Aslında,kişiselleştirsemde sıkıcı olmazdı ne de olsa çok renkli bir hayatım var.
Belki birgün onunla ilgilide birşeylerde yazarım ama şimdi daha önce tanıtmayı defalarca denediğim kitaptan bahsetmek istiyorum.

öhöm.



Çok sevgili arkadaşımın bana doğumgünümde hediye ettiği bu kitabı hiç sıkılmadan çok hızlı bir şekilde bitirdim.Kitap kötü şeylerden bahsediyo, sokak çocukları,tecavüzler,dışlananlar,sevilmeyenler... İlginç bir hikaye.Genelde bu tarz şeyler okumayı sevmem.Neden? Pozitf şeyleri severim ben,insanların gücüne inanırım.Kurban rolüne bürünen insanları sevmem.Vah vah ne talihsiz çocuk diye acımam.İlişkileri anlamaya çalışırım,davranışları çözerim.Buna rağmen bu kitabı okumamın benim açımdan faydalı olduğunu düşünüyorum.Farklı analizler yaptım.Ben bile sevmişsem bu tarz bir kitabı,kesinlikle rahatlıkla tavsiye ederim.


Bu kitabıda geçen yılki doğumgünümde başka bir değerli arkadaşım almıştı.Söyleyecek söz yok,çok güzel kitap.Hani bitmesin dediklerinizden,bitince bir boşluğa düşüp, karakterleri özlediğiniz türden.


Kitap okuma aşkı hiç bitmesin,kitap hediye eden arkadaşlar varolsun,sağolsun diyorum ve nihayet bu yazıyı yazabilmiş olmanın mutluluğu ve karın huzuruyla yazımı sonlandırıyorum.

19 Aralık 2012 Çarşamba

döncem ben sana

Bana ne oldu bilmiyorum,şuraya bir yazı girmek kaç zamandır niye o kadar zor geldi? Üstelik yazıcağım konu belli.Taslaklara resimleri girdim,bi türlü elim gitmiyor.Sayfaya giriyorum kapatıyorum,diğer bloglara bakıyorum çıkıyorum.En kısa sürede yazıcam söz! :)